
Topacın Baş Döndüren Tarihi
José Mauro de Vasconcelos, İhsan Oktay Anar, William Shakespeare, Herman Melville, Nikolay Gogol ve George Orwell… Bu büyük isimlerin çok iyi birer yazar olması yanında bir diğer ortak özelliklerinin kitaplarındaki topaç ile yaptıkları benzetmeler olduğunu söylesek hiç de şaşırtıcı olmaz. Çünkü topaç arkeologlar tarafından keşfedilmiş en eski oyuncaktır ve hemen hemen her kültürde kadim bir yeri vardır.
Belki de topaçlardan ilk ilham alan yazar ünlü şair Homer’dır. İlyada’daki bir pasajında“ Ajax bir taş aldı ve Hektor’u kalkanının kenarının üstünden boynuna yakın bir yerden vurdu; darbe onu topaç gibi döndürdü ve her yönde fırıl fırıl dönmesine sebep oldu.” yazmıştır. Aynı eserde Truva’nın düşüşünü bir topacın son dönüşlerin yaparken sendeleyerek dönmesine benzetmiştir.
Dünya çapında pek çok kültürel toplulukla ilgili yapılan kazılarda meyvelerden, yemişlerden minik bir çivi ya da kazın geçirmek ile yapılan topaçlar bulunmuştur.
Bugüne kadar keşfedilmiş ilk topaç kildendir ve bugünkü Irak sınırlarında bulunmuştur, m.ö. 3500 yılına aittir, yani neredeyse 6 bin yaşındadır. Seramikten yapılmış ilk topaçlar ise Truva’da bulunmuştur ve m.ö. 3000 yılına aittir.
Özellikle Japonya’da topaç çevirme jonglörler ve yetişkinler arasında çocuk oyunu olarak görülmeyecek kadar önemli bir yetenektir. Shakespeare İngiltere’sinde köy meydanlarında soğuk havalarda ısınma hareketi yerine geçsin diye oynamak için büyük topaçlar bulundurulurdu.
Bugüne geldiğimizde topaçlar eski ihtişamlı günlerini çoktan geride bıraktı ama yine de büyük küçük herkesin zihninin bir köşesinde Inception filmindeki topaç gibi dönmeye devam etmekte.