Hüzzam’ın Uçma İhtimali

Hüzzam’ın Uçma İhtimali

YAMAN “Hüzzam’ın Uçma İhtimali” ile Türkiye’nin yakın tarihinin her ayrıntısına ışık tutuyor. Üç darbenin üçüne de tanık oluyorsunuz. Ben 90’lar çocuğu olmama rağmen, ülkemin yakın tarihi ile ilgili onlarca kitap okumuş, araştırmış, o günü yaşayanlarla uzun sohbetler etmiş, devrimci ruhlu bir kadınım. Benim kuşağımın çoğu da bilmez ülkenin yakın geçmişini. 50-90 ların arasını öğrenmek isteyen Y ve Z kuşağının mutlaka okuması gereken bir kitap. “Bu ülke bu hale nasıl geldi?” sorusunun harflere bürünmüş cevabı…

Geçen hafta bitirdim kitabı. Tam yazara sayfam için bir röportaj teklifi ile gitmeyi düşünüyordum ki Gazete Oksijen'de Hakan YAMAN’ın “Hüzzam’ın Uçma İhtimali” röportajı yayınlandı. Düzenli okuduğum gazetemdir Oksijen. Şeker bulmuş çocuk gibi oldum röportajı görünce.

YAMAN, röportajında “Eski yaraları kaşırken çok hassas davrandım” diyor. Hakikaten öyle. Devrim hareketinin yanlış taraflarından tutun o zaman ki hükümetin hamlelerine kadar nazik işlenmiş bir kitap. Kurgu ile gerçeğin muazzam bir harmanı olmuş.

Kitaba adını veren martı Hüzzam’ın hikayesi ise yazarın kendi yaşamından bir hikaye. Şöyle anlatıyor Hakan Bey bu hikayeyi Oksijen röportajında

“Martıları çok severim. Özgürlüğü, barışı temsil ederler, kanatlarında, gözlerinde hüzün de vardır, ümit de… Romanı yazmaya başladığım günlerde köpeğimiz bir martı bulmuştu. Eşim de onu alıp eve getirmişti. Tek kanadı zarar gördüğü için uçamıyordu. Veteriner kanadının birini kesmek zorunda kaldı. Eşim martımıza “Hüzzam” adını koymuştu. Gerçekten hüzünlü bir kuştu. Sürekli uçmaya çalışıyor, tuhaf sesler çıkarıyordu. Öldüğü güne kadar uçma hayalinden hiç vazgeçmedi. Romanın konusu şekillenmeye başladığında, romanın tam merkezine koydum onu. Çünkü çok şey anlatıyordu, romanın ruhuna çok uygundu.”

Hüzzam’ın gerçek bir hikayesi olması beni daha da etkiledi. Nice Hüzzam’lar var bu ülkede ve Hakan YAMAN’ın dediği gibi. “Türkiye’de devrimin gerçekleşme hayali, Hüzzam’ın uçma ihtimali kadardı,”