Adem’den Önce – Jack London

Adem’den Önce – Jack London

Kitap bir karakterin rüyalarını konu almaktadır. Karakter, henüz insan dahi diyemeyeceğimiz ilkel bir türü daha doğrusu insansı atasını sürekli rüyalarında görür. Bu rüyalarında gördüğü canlılar üç türe ayrılır; ağaç insanlar, koca diş ve halkı ve bir de ateş insanlar. Ağaç insanlar, oldukçu tüylü vücutlu, ağaç tepelerinde yaşayan, maymunsu bir türdür. Karakterimiz de rüyalarında çocukluğunu bu ağaç insanlar içerisinde geçirir fakat normal bir insan olarak değil oda ilkel zamanlı bir ağaç insandır. Hatta kitap bu ağaç insanlar -atalarımız- ve rüyaları bağdaştırır. İlkel zamanlı ağaç insanlar, ağaç tepelerinde yaşarken çoğunlukla düşme riskiyle baş başadır hatta bir çoğu da ağaçtan düşerek ölmüştür. Peki ya ölmeyenlere ne oldu? Ağaçtan düşme esnasında dallara takılarak ölmeden yere inen ağaç insanlar, düşerken beyinlerinde bir şok etkisi oluşur, bu şok etkisi oldukça etkili ve kalıtsaldır bu şekilde nesilden nesile aktarılıp günümüze kadar ulaşmıştır. Yapılan bir araştırmaya göre insanların en çok gördüğü rüya yüksel bir yerden düşmesidir, genellikle düşünce ne olduğunu göremeden uyanırlar çünkü düştükten sonrasını günümüz insanları henüz tecrübe edememiştir. Koca diş ve halkı, karakterimiz ağaç evinden kovulduktan sonra beraber yaşadığı topluluktur. Ateş insanlar, ok, yay ve ateşi kullanmayı bilen daha ileri düzey bir insan türü.
Kitabı okurken çok eğlendim, bir düzine bilgi aktarılıyor fakat siz bunu kurgulaştırılmış şekilde okuyorsunuz ve bu okuyucuyu sıkmıyor. İsimden ötürü biraz ön yargılı olabilirsiniz, açıkçası bende tanrısal bir boyutu olduğunu düşünmüştüm fakat ilgisi dahi yok. Kısaca ifade etmem gerekirse siz kitapta bir homo sapiens okuyorsunuz fakat art arda yoğun aktarılan bilgiler şeklinde değil kurgulanmış eğlenceli bir kitap şeklinde.
Okurken dikkatimi çeken bir diğer nokta da tüm yeni şeylerin bir ihtiyaç üzerine oraya çıkması, simya dönemi gibi de düşünülebilir. Üstelik sorunlar yüzyıllar geçmesine rağmen hala aynı buda insanların yaşadıklarından ders almaması diyebilirim.
.

Elif TEKYILDIRIM

Edebiyat ve felsefe tutkunuyum. Zihnimi kitaplarla dolu bir kara deliğin içerisinde kaybulmuş olarak tanımlıyorum. Astronomiye ve mitolojiye ilgi duyarım. En büyük korkum ömrümün okumak istediğim kitaplara yetmeyeceğidir. Düşüncelerimi insanlarla paylaşmaktan zevk alıyorum ve bu yüzden buradayım.