
Altıncı Koğuş - Anton Çehov
Kitap, Rusya'nın küçük bir kasabasında hastaneye bağlı ek bina olan akıl hastanesinin altıncı koğuşunda bulunan 5 hasta ve bir doktorun çevresinde gelişmekte.
Doktor Andrey Yefimiç, hayatta olan iyi ve kötü her şeyi kabullenmiş, pek bir arkadaşı olmayan, amacı sadece o günü bitirip evine dönüp kitap okumak olan sıradan bir doktordur. Altıncı koğuşta kalan hastaları pek sık ziyaret etmezken bir gün tesadüfen koğuşta hasta olarak kalan İvan Dmitriç ile sohbet etmeye başlar, bu hastanın sohbeti ona zevk verir ve artık sık sık altıncı koğuşa gelip sürekli bu hasta ile sohbet etmek ister. Hasta Ivan Dmitriç bu durumdan pek memnun olmasa da doktoru kırmak istemez ve sürekli onun ile sohbet eder. Sohbetleri genelde; toplumsal, felsefi ve siyasi konular üzerinedir. Hasta İvan Dmitriç ile doktor Andrey Yefimiç genelde hep zıtlaşırlar, doktor her şeyi kabullenen bir kişiliktir hasta ise sürekli her şeyi sorgular. Doktor Andrey Yefimiçin altıncı koğuşa yaptığı sık ziyareti artık çok fazla ilgi çekmekte hatta kasaba halkının gözüne batmaktadır. Doktorun sürekli ziyaret ettiği koğuşta devamlı aynı hasta ile konuştuğu sebebinin ise artık onun da akıl sağlığını kaybetmesi gibi söylentiler kasabada yayılmaktadır. Doktorun akıl sağlığı yerinde mi değil mi arar vermek için halk bir konsey oluşturur...
Eveeet buradan sonrasını anlatmak istemiyorum çünkü kitap o kadar güzel ki kesinlikle kendiniz okuyup görmelisiniz. Anlatım dili ve betimlemeri tamamen olması gerektiği gibiydi hatta kitabı okurken çoğu kez kendinizi altıncı koğuşta bu sohbetli dinliyor gibi hissedebilirsiniz. Sanki kitap bir puzzlemış ve bir parçası da sizde gibi yani eğer kendinizi vermezseniz anlayamazsınız. Oldukça kısa fakat hakkında düşünmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çehovdan tiyatro dışında okuduğum ilk kitaptı ve kitabı okuduktan sonra anladım ki son olmayacak✌️
Bu kitap için söyleyebileceklerim bu kadar, sağlıkla ve kitaplarla kalın.