
Gogol - Palto
Gogol – Palto
“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.” -Dostoyevski
Kitap Akakiy Akakiyeviç isimli karakterimizin paltosunu konu almaktadır. Akakiy Akakiyeviç, Rusyanın Petesburg bölgesinde oldukça yalnız ve aciz bir karakterdir. Bir şirkette çevirmen olarak görev almaktadır fakat çok az miktarda olan maaşına rağmen işini ondan daha iyi yapan yoktur. Kazandığı parası yalnızca kişisel ihtiyaçlarını karşılamaya yeter, yeni bir şey almak için dahi birikim yapması gerekmektedir. İş arkadaşları bu sessiz karakterin yıllardır eskimiş, çürümüş paltosu ile dalga geçer hatta kendi aralarında ona “bornoz” niye hitap ederler. Karakterimiz bu durumdan rahatsız olur ve paltosunu yaptırmak için bir terziye gider, terzi ise paltonun tamir edilemeyecek kadar berbat bir durumda olduğunu ve yeni bir palto diktirmesi gerektiğini söyler. Buna parası olmayan Akakiy uzunca bir süre birikim yapar -alacağı kumaşı dahi beş ay önceden belirlemiştir yani oldukça uzun bir süre- ve nihayet palto diktirecek parayı toplar. Terzi, soğuk Petesburg günlerinde tam onun bedenine göre bir palto dikmiştir fakat Akakiy daha paltosuna doyamadan…
Buradan sonrasını anlatmıyorum zaten 50 sayfa civarında bir kitap direkt alın okuyun. Sonu çok ekstrem bir şekilde fantastik bir olayla bitiyor ama aşırı güzel hatta size şunu söyleyebilirim ki bu kitabı okumayanlar hayatımdan çıksınlar yani o kadar beğendim. Şimdi baş söz ettiğim alıntıya gelelim. Burada hepimizden kasıt Rus yazarlar ve Gogol’un Palto’sundan çıktık derken de aciz insan hayatını anlatmaya başladık demek istenmiş. Yani bundan öncesinde sürekli toplum içinden seçilmiş üstün kişiler kitaplara konu olurken, Gogol sayesinde artık toplumun alt kesiminden insanlar da anlatılmaya başlanmıştır. Bu tarz kitapları anlatırken sürekli tekrarlamaktan bıkmadığım sözü yinelemekten çekinmiyorum bana göre bir kralın hayatını anlatmak çok basittir övgü dolu üç beş sözcükle geçiştirilebilir fakat ezik bir insanın hayatını anlatmak oldukça zordur çünkü okuyucu okurken o duyguyu hissetmek ister ve bu kitap da tam olarak bunu yaşatmış.
Kitapta yazar alttan alttan da Rus bürokrasisi hakkında düşüncelerini beyan ediyor hatta bu sebeple yazıldığı zamanda ağır eleştirilere maruz kalmış bir kitap. Okurken soğuk bir Petesburg gecesi paltomun çalındığını ve üşüdüğümü hissettim kesinlikle harika bir kitaptı.
Okuyun, okutturun!