Kuşatma ve Fırtına

Kuşatma ve Fırtına

Serinin ilk kitabını okumadan bu yorumu okuyan okuyuculara, profilimde bulunan ilk kitabın yorumunu okuyup ardından bunu okumalarını tavsiye ederim.
Bu kitapta Alina, Karanlık Efendisi’ni ve Karanlık Diyarı’nı ardında bırakarak kaçmak ister ama bütün bunları geride bırakıp kaçmak ne yazık ki düşündüğü kadar kolay olmayacaktır. Karanlık Efendisi, Alina ile karşılaşmak için gerekli hazırlıklarını yapar fakat Alina’nın bu karşılaşmada ülkeyi özgürleştirebilmesi için gerekli güce sahip olması gerekir. Onu oldukça zorlu ve büyük bir yolculuk beklemektedir…

Kitapta, ilk kitapta eksik görüp beğenmediğim noktalar ne yazık ki hiçbir değişime uğramamıştı. Betimlemelerin yetersizliği, evren hakkında açıklayıcı tasvirin olmayışı, karakterler arasındaki ilişkinin zayıflığı… Kitap aslında tamamen Malyen ve Alina etrafında dönüp duruyor ama ilişkileri o kadar yapmacık, aralarındaki o bağ o kadar zayıf anlatılıyor ki; o güçlü ve yoğun olarak aktarılmaya çalışılan duyguları hissedemiyorsunuz. Serinin ikinci kitabından umutluydum ama beklentimi bir tık daha aşağı indirdi. Normalde seri kitaplarda ikinci kitap, birinci kitaba göre daha iyi olur. Bu seride durum tam tersi ikinci kitap birinci kitaptan daha da kötü. Alina karakterine bu kitapta da ısınmadım, üzerine yapışan o özgüvensizliği ve sönük kişiliği; Karanlıklar Efendisi ile savaşıp ülkeyi kurtaracak bir karaktere göre çok saçma bence. Sevgili yazarcığım, üçüncü kitap klişe bile olabilir ama lütfen böyle devam etmesin.

Bu kitapta yeni katılan karakterlerde vardı. Sonunda şükürler olsun bir karakteri sevip benimseyebildim oda Nikolai. Diğer yeni katılan karakterler de fena değildi, tabii Nikolai’ın kardeşi hariç -yazar şuan alın size güzel karakter, onun da kardeşinden nefret edeceksiniz hahaha diye bağırıyor bence- Serinin diğer kitabını hemen ardından okumayı düşünmüyorum, bu toksik yazım hataları ve bu kadar abartılmasına rağmen fos olan ilk iki kitabı bir nebze de olsa sindirmem gerek.

Seriyi neden bu kadar sevmiyorsun?
Son zamanlarda en çok duyduğum soru olabilir sanırım. Seri günümüzde çok ünlü ve abartılan bir seri. Herkesten “tapıyorum bu kitaba” gibi sözcükler duyduktan sonra yüksek bir beklentiyle okumaya başladım ve %20’sini dahi karşılayamadı. Bence bu kitaplar yazılmak için yazılmamıştı; yazar bunu direkt film için uyarlamış yani kendisi okusa anlar fakat okuyucu sahnelenmiş halini görmeden yeterli bulamaz. Fantastik kitap yazmak olayı oradan alıp oraya taşımak için her ne kadar kolay olsa da bu yeryüzünden bağımsız hayali mekanı aktarmak açısından çok zordur. Kitabın eksik kısmı da tam olarak bu nokta. Böyle olmasaydı güzel olabileceğine inanıyorum.
Bu kitap için söyleyebileceklerim bu kadardı, sağlıkla ve kitaplarla kalın.

Elif TEKYILDIRIM

Edebiyat ve felsefe tutkunuyum. Zihnimi kitaplarla dolu bir kara deliğin içerisinde kaybulmuş olarak tanımlıyorum. Astronomiye ve mitolojiye ilgi duyarım. En büyük korkum ömrümün okumak istediğim kitaplara yetmeyeceğidir. Düşüncelerimi insanlarla paylaşmaktan zevk alıyorum ve bu yüzden buradayım.