
Nabizade Nazım – Karabibik
Merhablar!
Bu gün, Tanzimat Edebiyatının son romancılarından ve Servet-i Finunun kurucularından bir yazarın kısa bir eseriyle karşınızdayım. Eser, Tanzimat döneminde yazılan ve köy hayatını anlatan ilk ve aynı zamanda tek romandır. Hatta natüralizmin etkisinde kalınarak yazılmış ilk relalist roman olma özelliğini de taşımaktadır. Genellikle “ilk köy romanı” adı altında göreceğiniz bu esere, sayfa bakımından uzun öykü de denilebilir.
Kitabın ana karakteri Karabibik, Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Beymelek köyünde yaşayan bir köylüdür. Hayatını sekiz on dönümlük toprağını ekip biçerek ve kızı Huri ile kınkanaat geçinmeye çalışarak geçirir. En büyük hayali ise; kızını evlendirip, bir çift öküz sahibi olmaktır…
Nabizade Nazım, bu kitapta Türk köylüsünün sorunlarını işlemiş. Günümüz bakış açısında pek sıradan bir kitap olarak kabul edilebilse de o dönemin şartlarına göre oldukça başarılı bir eser. Diyologlara oldukça sık yerilmesi bu kitapta okurken zorlandığım noktalardan birisi oldu. Diyaloglar, yörenin kendi ağzına göre yazıldığı için ne anlama geldiğini bilmediğim birçok kelime vardı ve okurken sürekli bir araştırma içerisindeydim. Okumayı yavaşlatan bu ayrıntı kitabı oldukça doğal ve sempatik kılmıştı bu yüzden hoşuma gitti.
Hangi tarihte doğduğu kesin olarak bilinmeyen yazarın, verem hastalığını atlatamayarak otuzlu yaşlarda öldüğünü öğrenmek beni çok yaralamıştı. Nabizade Nazım’ın bu kitabın içerdiği ağız için yazdığı bir sözü ekleyip sözlerimi bitirmek istiyorum; “Benim fikrimce, her yanda halkımızın dili incelenmeli, derlenmelidir. Bu şekilde dilimizi yenilemek mümkün olur.”
Bu kitap için söyleyebileceklerim bu kadardı, sağlıkla ve kitaplarla kalın.