Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor – Stefan Zweig

Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor – Stefan Zweig

Kudüs halkı tapınakları yok edip putlara tapmaya başlıyor. Tanrı da bu duruma çok öfkelenip kıyamet olarak da adlandırabileceğimiz bir kasırga oluşturuyor. Bunun doğrultusunda halk mevcut düzeni bozulmuş, telaşlı ve endişeli bir hal alıyor. Ana karakter Rahel ise tanrıdan bu kıyamete son vermesi için bağışlanma istiyor. “Siz benim ne diyeceğimi zaten biliyorsunuz çünkü kelimeler insan dudaklarından dökülmeden sizin zihninizde oluşur ve her insanın yapacağı hareketi önceden görürsünüz” sözleriyle başlayan konuşmasında tanrıya Yakup ile yaşadığı şeyleri anlatıyor.

Yakup ile Rahel birbirini seven iki genç karakter. Yakup, Rahel ile evlenmek istiyor fakat babası Yakup’tan yedi yıl çalışmasını istiyor. Rahel için her şeyi yapabilecek olan Yakup, Rahel’in babasının isteklerini yerine getiriyor fakat Rahel’in henüz evlenmemiş bir ablası var. Babası eğer Rahel’i evlendirirse ablasına haksızlık olacağını düşünüyor ve Rahel’in ablasına; Rahel yerinde kendisinin evleneceğini, Yakup’un bundan haberinin olmayacağını söylüyor. Bunu duyan Rahel, Yakup’a olacakları söylüyor ve evlendikleri gün gelin kendisini üç kez öperse kendisinin olduğunu, eğer öpmezse o gelinin ablasının olduğunu söylüyor ve aralarında bir kodlama yapıyorlar. Babası durum fark edilmesin diye düğün günü Rahel’i bir yere kilitliyor. Ne yapacağını bilemeyen ablası ağlayarak Rahel’in yanına geliyor ve “Tanrı için” diye başlayan sözlerle Rahel’den yardım istiyor. Rahel Tanrı sözünü duyunca hayır diyemiyor ve ona Yakupla aralarında olan kodu söylüyor ve düğün günü onu üç kez öpmesi gerektiğini, böylelikle Yakup’un onu kendisi sanacağını söylüyor. Ablası, Yakup’un sesinden anlayacağını söylüyor ve konuşması gerektiği yerlerde karanlıkta saklanan Rahel konuşuyor böylelikle Yakup hiçbir şey anlamıyor. Daha sonra kendisine oynanan oyunu öğrenen Yakup çok kızıyor, sinirleniyor fakat Rahel’in isteği üzerine durumu kabulleniyor. İlerleyen zamanda babası Rahel’i de Yakup’la evlendiriyor böylelikle hem ablası hem de Rahel isteğine kavuşuyor.

Rahel bütün bu olanları anlatırken Tanrı’dan bağışlanma ve af diliyor çünkü bunları kendi isteğiyle yapmadığını kutsal varlık “Tanrı”nın adı geçince sadece onun için yaptığını anlatıyor. Tanrı ise öfkesini dindiriyor ve halkın üzerinden baskısını çekiyor.
Bir çırpıda okuduğum ve beğendiğim bir kitaptı, sürekli sayfaları içimdeki dolu dolu olan bir heyecanla çevirdim. Okumak güzel ve heyecanlı olsa da üzülerek söylüyorum ki yaşayamadığım bir kitaptı. İslam kültüründe doğup büyüyen bir insan olarak benim için olay ne yazık ki biraz askıda kalıyordu çünkü bizde tanrının sinirlenip kasırgalar estirmesi, dünya üzerinde onunla konuşmak isteyen bir insanla etkileşim içinde olması pek alışagelmiş bir durum değil. Bu sebeple biraz doğa üstü ve fantastik bir tat veriyordu. Kitapta bir kişinin sadece Tanrı için kendi hayatını bambaşka bir boyuta taşıyıp istemediği şeyleri dahi yapması oldukça güzel bir noktaydı. Ayrıca tek bir kişinin ondan af dilemesi üzerine, Tanrının halkın üstünden lanetini kaldırması, merhameti ve affediciliği de çok güzel anlatılmıştı.

Elif TEKYILDIRIM

Edebiyat ve felsefe tutkunuyum. Zihnimi kitaplarla dolu bir kara deliğin içerisinde kaybulmuş olarak tanımlıyorum. Astronomiye ve mitolojiye ilgi duyarım. En büyük korkum ömrümün okumak istediğim kitaplara yetmeyeceğidir. Düşüncelerimi insanlarla paylaşmaktan zevk alıyorum ve bu yüzden buradayım.