Stefan Zweig – Yakıcı Sır

Stefan Zweig – Yakıcı Sır

⭐Bu kitapta kısa bir tatil için Avusturya Alpleri’ne gideceğiz. Lakin kitaptaki Baron, hala günümüzde de var, biraz sinir bozucu bir karakter. Kendini dünyanın en yakışıklı kişisi zannediyor, bütün kadınların onun etrafında olduğunu düşünüyor. Gittiği tatilde de gider gitmez gözüne bir kadın kestiriyor ve bu kadın Baron’un oldukça ilgisini çekiyor. Biraz ilgilendikten sonra kadının tatile 12 yaşındaki Edgar isimli çocuğuyla geldiğini, yalnız olduğunu öğreniyor. Kadın ilk başlarda Baron ile ilgilenmiyor, haliyle çocuğunun ona kattığı bir sorumluluğu var. Bunun üzerine genç adam bir plan yapıyor çünkü kadını elde etmek zorunda hissediyor kendini ve çocuğu kullanmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyor. Çocukla arkadaşlık kuruyor ve çok iyi bir arkadaş rolünde Edgar adlı çocukla vakit geçirmeye başlıyor. Çocuk bu durumdan çok hoşnut oluyor ve bu iyi arkadaşlık kurduğu yetişkin arkadaşını annesiyle tanıştırıyor. Genç adam da beklediği fırsatı yakalıyor ve hedeflediği Edgar’ın annesiyle tanışıyor.
⭐Hey, sen! Açıklamayı bu kısma kadar okuduğuna göre bunu postuma bir like atarak taçlandırmaya ne dersin?
*Olayın bundan sonrası sizde anlatmıyorum. Konu ilgisini çekenler varsa okuyup görebilirler.
⭐Benim bu kitapta da beğendiğim ve beğenmediğim noktalar oldu yine her zamanki gibi. Öncelikle kitabın bir çocuğun gözünden olması çok hoştu, yetişkin bir yazarın bir çocuğun duygularını bu şekilde aktarabilmesi çok olağan bir şey. Ne yazık ki günümüz kitaplarında bunu pek fazla göremiyoruz. Buna nazaran kitaptaki olay beni pek fazla sarmadı. Kendini çok üstün gören narsist bir adamın kadın için çocuğu kullanması, kendini ilk başta sadece çocuğuna adayan bir anne gibi gösteren kadının daha sonra bu adamla arkadaşlık edip çocuğunu hiçe sayması olaylarını okurken oldukça sinirlendim açıkçası. Kısa ve okunabilir bir kitaptı.
⭐Bu kitap adına söyleyebileceklerim benden bu kadar. Sağlıkla ve kitaplarla kalın.

Elif TEKYILDIRIM

Edebiyat ve felsefe tutkunuyum. Zihnimi kitaplarla dolu bir kara deliğin içerisinde kaybulmuş olarak tanımlıyorum. Astronomiye ve mitolojiye ilgi duyarım. En büyük korkum ömrümün okumak istediğim kitaplara yetmeyeceğidir. Düşüncelerimi insanlarla paylaşmaktan zevk alıyorum ve bu yüzden buradayım.